PKK’nın fesih kararı sonrası Ankara’dan sert çıkış

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih kararının ardından kamuoyuna yönelik yazılı bir açıklama yaptı. Sürecin Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine zarar vermeden yürütülmesi gerektiğini belirten Yavaş, Lozan Antlaşması’nın hiçbir koşulda tartışma konusu yapılamayacağını vurguladı. Sürecin meşruiyeti için TBMM çatısını işaret eden Yavaş, gerekirse referanduma gidilmesini önerdi.


“Terörsüz Türkiye ortak idealimizdir ama taviz kabul edilemez”

Mansur Yavaş, Türkiye’nin yıllardır terörle mücadele ettiğini, bu mücadelenin bedelinin binlerce şehitle ödendiğini hatırlatarak, terör örgütüyle pazarlık görüntüsü yaratacak hiçbir adıma izin verilmemesi gerektiğini ifade etti. Açıklamasında şu ifadeler öne çıktı:

“Elbette Terörsüz Türkiye hepimizin özlemi ve hedefidir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını rahatsız edecek, onları üzecek herhangi bir taviz, terör örgütü mensuplarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni pazarlık yapıyor noktasına getirecek hiçbir girişime izin verilemez, verilmemelidir.”


“Bu noktaya binlerce şehidin kanıyla gelindi”

Yavaş, PKK’nın silah bırakma kararının TSK başta olmak üzere güvenlik güçlerinin uzun süredir yürüttüğü kesintisiz ve kararlı mücadelenin sonucu olduğunu belirtti. Açıklamasında şehit ailelerinin acılarını unutmadıklarını belirten Yavaş, şunları söyledi:

“Unutulmamalıdır ki bu noktaya verdiğimiz binlerce şehit ile gelindi. Onların hem ruhlarını hem de bize emanet edilen ailelerini hiçbir koşulda üzemeyiz.”


“Sürecin yegâne adresi TBMM olmalıdır”

Yavaş, çözüm sürecinin şeffaf, anayasaya bağlı ve demokratik bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, halkın temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tek meşru zemin olduğunu ifade etti:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, süreci şeffaflıkla, hukuka ve anayasal düzenimize bağlı kalarak yürütmelidir. Bu sürecin yegâne adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Yetki, denetim ve irade yalnızca milletin temsil edildiği bu çatı altında şekillenmelidir.”


Referandum çağrısı: “Kararı halk versin”

Açıklamanın önemli bir bölümü de halkın sürece doğrudan dahil edilmesi yönündeydi. Yavaş, gerektiği takdirde referanduma gidilmesi gerektiğini ifade ederek sürecin demokratik meşruiyetini sağlamanın yolunu gösterdi:

“Yapılacak düzenlemelerin gerekmesi halinde ise referanduma başvurularak halkın karar vermesi sağlanmalıdır.”


“Lozan, bu toprakların tapusudur”

Lozan Antlaşması’nın hedef alınmasına net bir dille karşı çıkan Yavaş, bu anlaşmanın Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının temel dayanağı olduğunu ifade etti:

“Lozan Anlaşması, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan bir vatanın tapusudur; bu topraklarda bir arada yaşamanın teminatıdır. Hiçbir şartta, hiçbir koşulda bu gerçek tartışma konusu yapılamaz.”


PKK’nın bildirgesinde Lozan vurgusu ne anlama geliyor?

PKK’nın fesih kararını duyurduğu sözde bildiride Lozan Antlaşması’na eleştirel göndermelerde bulunulması dikkat çekti. Bu durum, hem siyasi partilerde hem de kamuoyunda ciddi bir rahatsızlık yarattı. Uzmanlara göre, Lozan’ı hedef alan her söylem, yalnızca bir anlaşmayı değil, Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü ve egemenliğini de hedef alıyor.


Yavaş’ın açıklamasına geniş destek

Mansur Yavaş’ın açıklaması, sosyal medya başta olmak üzere birçok siyasi ve toplumsal çevreden destek buldu. “Lozan tartışılamaz” mesajı özellikle Twitter’da binlerce kullanıcı tarafından paylaşıldı. CHP’ye yakın çevrelerin yanı sıra farklı görüşlerden birçok kişi de Yavaş’ın uyarılarını yerinde buldu.


Toplumda hâlâ temkinli bir hava var

PKK’nın fesih kararı her ne kadar olumlu bir adım olarak değerlendirilse de, kamuoyunun büyük bölümü daha önceki süreçlerde yaşananlar nedeniyle dikkatli bir tutum sergiliyor. Mansur Yavaş’ın açıklamaları, bu temkinli yaklaşımı temsil eden, devletin itibarı ve milli birlik açısından yol gösterici bir duruş olarak öne çıkıyor.


Sonuç: Kararlılık ve milli irade vurgusu

Mansur Yavaş’ın açıklamaları hem kararlı bir terörle mücadele mesajı içeriyor hem de Türkiye’nin demokratik yapısına ve milli iradeye olan bağlılığı güçlü şekilde vurguluyor. Sürecin şeffaflıkla, anayasal çerçevede ve halkın onayıyla yürütülmesi gerektiğini savunan bu duruş, siyasi tartışmaların ötesinde, milli bir perspektif sunuyor.

Bir yanıt yazın